13 Şubat 2015 Cuma

Ne diyim Ben Şimdi...

Sabah saat 5'e geliyordu. Uğur'u yolcu ettikten sonra telefonu elime aldım ve şöyle bir internet turu yapayım dedim. Hiç bu kadar kötü olduğumu hatırlamıyorum. Bırakın uykuyu herşey birbirine girdi zihnimde. Gene bir söz geldi aklıma 'Kadın karnına koca bir dünya sığdırdı. Siz dünyanıza bir kadını sığdıramadınız.'  Bu insanlık değil. Bu bambaşka bir mesele. O daha 20 yaşındaydı hepimizin çocuklarının olduğu gibi o da ailesinin göz bebeğiydi.Nasıl bir insaniyetle nasıl düşüncelerle bu tür sapkınca , vahşice hareketlerde bulunabiliyorlar. İnsan demeye dilim varmıyor. Tüm herşey zihnimde birbirine girdi.

Ben şimdi kime ne diyim buna göz yumanlara mı sözüm , Yoksa bunu yapanlara mı? Yeter artık diye söylenen diller ne kadar çoksa onların üstüne baskı kurmaya çalışan kadınlığı başka boyutlara taşıyan dillerde bir o kadar çok. Ya insaniyet o nerede diye ? Sormadan edemiyorum. Gerçekten bize ne oldu ne zaman bu kadar düşman oldu insan insana , erkek ,kadına.  Ne zaman yüreklerimiz , dillerimiz bu kadar kötüleşti. Biz sevgiyi unutmuşuz.Tüm bunların içinde yazık değil mi 20 yaşında ki Özgecan 'a , hele böyle vahşice , insafsızca.Bugün Özgecan için yas tutacağız ya yarın ne olacak  yada bir sonraki hafta. Artık duymaktan bıktık. Yas tutmaktan da bıktık. Biz gencecik bedenlerde ölüm istemiyoruz. Hat da bu toplumda kadınlara yapılan bu vahşice ölümleri hiç istemiyoruz.Türkiye'de yaptırımlar ne kadar değişir bilmiyorum ama biz mücadelemizi vermeyip sesimizi kısmalarına izin verirsek bunların arkası kesilmez.O yüzden bayanlar el ele verip gücümüze güç katalım.

Son olarak diyorum ki çocuklarınıza sevmeği öğretin ve saygı duymayı... İlerde böyle sevgiden , insanlıktan uzak bireylere dönüşmesinler.


Hıçkırık....

Ah hıçkırık ah... Alp Doruk her hıçkırık tuttuğunda önce bir isyan ederdi.
Alp Doruk: Anne gene başladı.
Ben: Ne oldu annem ,
Alp Doruk : Dinle beni.
Ben : Hımmm hıçkırık o annecim
Alp Doruk: Ya neden oluyooooo buuuu ben istemiyorum!!!
Ben: Annecim büyüyorsun :)

Tabi bu bizim kandırmamamız. İşin bilimsel boyutu çok farklı boyutlara kadar gidebilir. Bu sabah okula gitmeden önce Alpişkom gene hıçkırığa tutuldu. 1 dakikalık bir şey de bile offf anne gene başladı bu demeye başladı:)  Tabii ben gene annecim büyüyorsun ya ondan dedim.Hem bak doğum gününe çok az kaldı büyüyorsun işte diyerek hemen işin boyutunu değiştirdim. Zaten hıçkırık dan eserde kalmamıştı artık. Okula girer girmez ; Bana gene hıçkırık geldi biliyor musun hem doğum günüm yaklaşıyor ondan :)

Ne kadar güzel minicik yüzünde o ifadeyi görmek.... Ah mutluluk halleri .... İçimi ısıtan gülümsemeler....

12 Şubat 2015 Perşembe

Ve İlk Gün....

Uyku düzenine geçmiş kalan olan ben ve yorulmak bilmeyen Alp Doruğum ile maceralarımız sanırım hiç bitmeyecek gibi gözüküyor.Bir önceki yazımda da belirtmiştim ben bu işi beceremedim diye. Beceremiyosak da denemeyecekmiyiz yani.... Dün gece bu işe artık tamamiyle el atdım. Yoksa pörtlemiş gözlerim ve dağılmış saçlarımdan sen sorumlusun sevgilim diye başlıyacağım. Dün gece 9 da yatağımıza gitdik. Tabi yatağa gitme kısmı kolay olmadı; çişim geldi , anne susadım gibi sıralanan gizli uyumak istemiyorum sözcükleri peşi sıra sıralandı.Vazgeçmedik ve kitabımızı alıp yattık. Ardından birazdan dinazorlar ve Jura dönemiyle ilgili konuşdukdan sonra uykum geldi iyi geceler annecim dedim ama o da ne..... Ben babamı istiyorum demeye başladı. Neyse Uğur hemen olaya el atdı. Tahmini 9:45 de uykuya daldı.En azından yavaş yavaş süreci tekrar öne çekmeyi başarıyoruz.Yaşadığımız üzücü günlerden sonra Alp Doruk'la bu süreci yaşamak daha üzücü ve yıpratıcıydı. Tabiki bu bir şekilde hayatımıza yansıdı.Artık yavaş yavaş düzene girmek için çabalıyoruz.Bu ilk aşamamızdı bugün daha erken yatağa gideceğiz.Ve süreci tekrar size burdan yazacağım.Bu ilk sürecimiz uykuyu öne çekmeyi tekrar başarabilirsek ki amacımız bu.Kendisin uyumasını sağlamak.

Bana şans dileyin...
Yapacağım ...
İçimde bu enerji var...
O uyuyacak dinlenecek , sabahları enerjik kalkacak, gülümseyecek:)
Bende Uğurcuğumla az biraz muhabbet etme şansı bulacağım...

11 Şubat 2015 Çarşamba

Zorlanmak mı Yok Canım..

Ne çektim senden be uyku problemi ne çektim... Alpiş doğduğundan beri yaşadığım en temel sorunumuz UYKU...yok anacım ben bu işi beceremedim.İtiraf ediyorum ben bu işde resmen sınıfta kaldım.Eskiden ne kadar geç yatarsa yatsın sabah erkenden ayakta olurdu 6 buçuk dedik mi gözler fal taşı gibi KOCAMAN dı:) (buna ayrı bir sinir olurdum) . Şimdide yataktan kazıyoruz.Bunun bir orta yolu yok mu? Annelere siz napıyorsunuz? Fikri olan!!! Çok şey denedik ben bu rutini beceremedim.
Ama bugün tekrar bir uyku düzenine başlıyorum. Bu sefer başaracağım. Size geri dönüş yapıcam.
YA OLACAK YA OLACAK...

Sevgiler Canım Oğlum :  bu akşam 9 da mışıl mışıl uykuda olucaksın. Evrene mesaj oğluşada:)

10 Şubat 2015 Salı

İki arada bi derede:)

     İşe ara vereli kaç sene olmuştu siz diyin 4 ben diyim 5 ..... Baya olmuş ya ... Alpişe hamilelik dolu dolu 9 ay 10 gün sonrasında dile kolay evde beraber geçirdiğimiz 46 ay :) Bazen yorucu olmadı oldu isyan ettim mi evet ettim .... Çalışanlara imrendim mi imrendim... Sanırım o an için sahip olmadığım herşey gözümde büyüdü.Farklı ve cazip geldi. Evden çıkmak hele ki çocuksuz çıkmak çok sevmediğim topuklu ayakkabı bile cazip geldi diyebilirim. O derece hayaller kurdum yani evde.Çok büyük bir hevesle ayrıldığım 4 sene de  bile beni yıpratan iş hayatı bir anda bu kadar nasıl cazip gelmişti kendime bile şaştım.Şimdi ne mi oldu bir karar verdim ve iş hayatı kapılarını tekrar araladım. Dün bir bugün 2 evimi özledim:) Oysa ne hayaller kurmuşdum Alpişi okula bırakıp işe gelicektim ama kesinlikle süslenecektim aynı şekilde işden çıkıp okuldan alıp tekrar evimize gidip .....Kafamda fazlasıyla kurmuştum sanırım yada hayaldi çünkü iş hayatı bu evdeki hesabı çarşıya uydurmaz... Neymiş çok hayal kurmıyacakmışız. Bu işlerin orta yolu yokmuş. İster evde ol ister çalış :) Tek istediğimiz ne mutlu olmak ve keyif almak. Ben biraz yolumu değiştirdim ve kendi istediğim şekilde farklı bir yön çizdim.Eee o zaman geri kalan herşey zamanla diyoruz.